MUCİZELERİ DÜNYAYA GETİREN KADINLARA DEĞERİNİ VERELİM
ARTIK
Aslında 8 Mart’ a Kadın yazacaktım herkes gibi bende istedim fakat şöyle bir geriye
gidince ışık hızıyla ana dönünce aklıma onca yaşamış çeyrekte belki başlamadan biten gece
yarısında, ya da gündüzün bir saatinde yaşamın rutin içerisinde ansızın çocuğunun hemen yanı
başında katledilen şu an aramızda olmayan onlarca içerisinde olan bir anne, bir kadın aklıma
geldi, gözleri pırıl pırıl kendince hayalleri olan kendilerine yeni yaşam alanları açmaya çalışan
melekleri düşündüm ve dedim ki kendi kendime yazacak bir şey yok, üzüldüm gönül isterdi ki
aramızdan kendi istekleri dışında insanlığa sığmayan hadiselerle ayrılan melek kadınlarımıza,
kızlarımıza haksızlık olur. Çevremde, hayatımda olan zaman zaman görüştüğüm kalbi güzel
kendi parasını kazanan güçlü bir bayan arkadaşıma gittiğimde sohbet arasında;
- Köşe yazımı yazmadığımı aslında kadınlar gününde yazmalıydım fakat elim gitmedi, dedim.
O da bana yazmam gerektiğini söyledi, buradan kendisine teşekkür etmek istedim.
Siz değerli okuyucularım size de oluyor mu bazen yaşamın içinde kendimize dalıp etrafı
unuttuğumuz; nasılda kayıp gitmiş onca cesur kadınlarımız (meleklerimiz). Sonra kendime
kızdım neden o kalabalıkta bende olmadım, bir sese benimde sesim karışsaydı. Kendimi suçlu
hissettim çünkü açıp o sayfaları, haberleri tek tek okudum. Kadınların istediği nedir diye
sordum kendime, aslında sadece bana dönen cevap, hakkım olan yaşamı yaşamak. Neden yanlış
karar verdiğimizde onu doğruya çevirdiğimizde ölüyoruz? Oysaki tercihlerimiz olmalı değil
mi, Adliye koridorlarında, okul merdivenlerinde, acil kapılarında, bir otelin lobisinde, bir trafik
ışığının hemen ortasında, bir aracın direksiyonunda, bir topluluğun hemen önünde kadının
olduğu unutuluyor mu? Ben unutmak istemedim. Bir Tandırın yanan ateşine ekmeği atanda
kadın, yuvayı güzelleştirende. Kadını yazmak zor bir o kadarda güzel, çünkü gücün,
güzelliklerin yazılması kaçınılmaz oluyor. İçimde hüzün var bir o kadarda ümit sırasını alıyor.
Belki bir kırsalın içerisinde, belki şehrin göbeğinde yine de kadının varlığı her şekliyle
ortadadır. Tabi ki halen yastayız acı olanda halen devam etmesi. Ben kendi adıma dur denmesi
söylemini değil uygulanması tarafında olduğumu belirtmek istiyorum. Kadınların yok
sayılması, göz ardı edilmesine izin veren her güce ve varlığa tüm varlığımla buradayım diyerek
karşılık veriyorum.
Şule burada, Özgecan hemen yanı başında, Münevver ortamızda nice meleklerimiz
burada, kalbimiz bir yolumuz aynı bizden alınacak bir can daha yok.
Bu benim değil hepimizin yoklaması, bizler buradayız ve hak ettiğimiz yaşamı
yaşayacağız.
Kendilerini Dünyaya getirenler de değerli kadınlar olduğunu unutanlara hep bir ağızdan
söyleyelim. BURADAYIZ tüm varlığımızla kattığımız güzelliklerle her gün göz gözeyiz,
evlerine konuk oluyoruz. Geç saatlere kadar çalışıyoruz, evlerimize geç saate gidiyoruz ve aynı
sabaha uyanıyoruz. Kadınlara kalkan ellerden tek isteğimiz HUZUR. Esasen saygı duyulması
bunu da bir buket çiçekle sunmak zor olmasa gerek…
Ben Gölge Kadın olarak sadece 8 Mart değil 365 günün kadınlar için özel hissettikleri
nice günler diliyorum. Bir sonraki yazımda buluşmak ümidi ile sevgi ve huzurla kalın
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.