Bu doğrultuda 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla eğitim çalışanlarının sosyo-ekonomik durumlarını, mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi.
Hür-Sen Konfederasyonu ve Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu ile sendika yöneticileri kahvaltılı basın toplantısında açıkladı.
Ankete toplam 7,563 kişi katılmıştır. (%54,8’u erkek, %45,2’si kadın)
MEVCUT EKONOMİK DURUM VE ETKİLERİ
Kredi Kartı Kullanımı: %61’i kredi kartı borcunu düzenli, %24,1’i sadece asgari tutarını ödeyebildiğini, %11,4’ü ise düzenli ödeyemediğini belirtmiştir.
Aylık Bütçede En Çok Yer Tutan Harcama Kalemi: %50,9’u kredi/borç ödemeleri %33,3’ü gıda harcamaları, %9,7’si kira ödemeleri, %2,7’si eğitim harcamaları %2,4’ü faturalar
Mevcut Kredi/Kredi Kartı Borç Miktarı: %51,4’ü 0-200 bin lira, %17,9’u 200-400 bin lira, %7,2’si 400-600 bin lira, %6,1’i 800 bin lira üstü, %2,9’u 600-800 bin lira, borcu olmayanların oranı ise %14,4 olarak belirlenmiştir.
Aldığı Maaştan Ay Sonunda Para Kalıp Kalmadığı: %81,1’i ay sonundahesabında/cebinde para kalmadığını, %18,9’u ise kaldığını belirtmiştir.
Aldığı Maaş ile Tasarruf Yapma İmkânı:%90,1’i aldığı maaş ile tasarruf yapma imkanı bulamadığını, %6,8’i tasarruf yapabildiğini, %3,1 ise çok az miktar da olsa yapabildiğini belirtmiştir.
Ek İş Yapma Durumu:
%17,6’sı mesleği ile ilgili ek iş yaptığını, %35,8’i yapmayı düşündüğünü, %44,8’i yapmadığını, %1,8’i de gerek duymadığını belirtmiştir.
%10,3’ü mesleği ile ilgili olmayan ek iş yaptığını, %33,2’si yapmayı düşündüğünü, %54’3’ü yapmadığını, %2,3’ü ise gerek duymadığını belirtmiştir.
Mevcut Ekonomik Durumunun Eskiye Göre Karşılaştırması: %86,3’ü mevcut ekonomik durumunun eskiye göre daha kötü olduğunu, %10,1’i aynı olduğunu, %3,6’sı ise daha iyi olduğunu belirtmiştir.
Aldığı Maaşın Tatil Yapma Kararına Etkisi: %96,8’i aldığı maaşın tatil yapma planını olumsuz etkilediğini,%2,7’si etkilemediğini, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
Aldığı maaşın Evlilik/Çocuklarını Evlendirme Kararına Etkisi: %90’ı olumsuz etki yaptığını, %9,5’i etkilemediğini, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
Aldığı Maaşın Mesleki Motivasyonuna Etkisi: %85,9’u olumsuz etkilediğini, %13,1’i etkisinin olmadığını, %1’ise olumlu olumlu etkilediğini belirtmiştir.
Aldığı Maaşın Mesleki Aidiyetine Etkisi:%78’iolumsuz etkilediğini, %17,8’i herhangi bir etkisinin olmadığını, %4,2’si ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
Ekonomik Kaygıların Aile İçi İlişkilere Etkisi: %79,2’si olumsuz etkilediğini, %20,3’ü etkisinin olmadığını, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
ÜLKE EKONOMİSENE YÖNELİK ALGI VE BEKLENTİLER
Mevcut Enflasyon Rakamlarına Olan Güven: %97,5’i TÜİK’in açıkladığı rakamlardan daha fazla enflasyon olduğuna inandığını, %1,3’ü açıklanan rakamlara inandığını, %1,2’si ise TÜİK’in açıkladığından daha düşük enflasyon olduğuna inandığını belirtmiştir.
Fiyat Artışlarının Nedeni: %74,9’u ülkedeki fiyat artışlarının sebebinin ekonominin kötü yönetilmesinden kaynaklı olduğunu, %11,2’si yerli üretimim yeterli olmamasından, %9,2’si fırsatçılardan, %1,9’u döviz kurundan kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. Geriye kalan %2,8 ise hepsinden kaynaklı olduğunu belirtmiştir.
Ekonominin Gelecekteki Durumuna Yönelik Beklenti: %57,6’sı daha iyi olacağına inanmadığını, %37’9 inanmak istediğini, %4,5 ise inandığını belirtmiştir.
Eğitim Çalışanlarının Ekonomik Durumlarının İyileştirileceğine Yönelik İktidara Olan Güven: %76,5’i ekonomik durumlarının iyileştirileceğine dair mevcut iktidara inanmadığını, %21,8’i inanmak istediğini, %1,8’i ise inandığını belirtmiştir.
MEB, Açık öğretim, ÖSYM, vb. Sınav Ücretlerine Yönelik Beklenti: %95,4’ü ücretlerin artırılmasını talep etmektedir. %2,2’si ise yeterli olduğunu belirtmiştir. Geriye kalan %2,4’ü ise görev almadığını, angarya olduğunu, ücretlerin daha da düşürülmesi gerektiğini, ücretsiz olması gerektiğini vb. ifade etmiştir.
24 Kasım’da Eğitim Çalışanlarının İktidardan Talepleri: 24 Kasımda birer maaş ikramiye beklentisi %66,8 olarak, maaş zam oranının artırılma beklentisi %56,6, eğitim öğretim ödeneğinin bir maaş tutarına eşitlenme beklentisi %48,4, ek ders ücretlerinin arttırılması beklentisi %47,8, seyyanen zam beklentisi %35,2 olarak gerçekleşmiştir. Hiçbir beklentim yok olarak işaretleyenlerin oranı ise %11,7 olmuştur.
SONUÇ
EĞİTİM ÇALIŞANLARININ EKONOMİK DURUMU
Eğitim çalışanları kredi kartına bağımlı hale gelmiştir. Her ne kadar kredi kartı kullanımı kolaylık olarak gözükse de neredeyse yarıya yakını kredi kartı borcunu düzenli ödeyememekte ya da asgari tutarını ödeyerek devam etmek zorunda kalmaktadır ki bu da faiz yükünü artırmakta ve çalışanları daha da kötü duruma sürüklemektedir.
Eğitim çalışanının aylık bütçesinin yarısını kredi ve borç ödemeleri oluşturmaktadır. Geriye kalan miktar da gıda ve kira harcamalarına gitmektedir.
Eğitim çalışanlarından kredi veya kredi kartı borcu olmayanların oranı sadece 14,4’tür. Geriye kalan %85’lik kesimin kredi veya kredi kartı borcu bulunmaktadır. Ankette harici borçları sorulmamıştır. Bu da eğitim çalışanlarının borç içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle kredi ve kredi kartı borcuna yönelik maaş bankalarının eğitim çalışanlarına yönelik yapılandırma, düşük faiz oranı vb, imkanlar sunması belki yararlı olacaktır.
Eğitim çalışanının ay sonunda aldığı maaştan cebine bir şey kalmamaktadır. Hal böyle iken geleceğe yönelik tasarrufta yapamamaktadır.
Bu durum eğitim çalışanlarını ekonomik durumlarını iyileştirmek için ek iş yapmaya itmektedir. Eğitim çalışanlarımızın yarıdan fazlası mesleği ile ilgili veya meslekleri ile ilgili olmayan ek iş yapmakta veya yapmayı düşünmektedir. Bu da eğitim çalışanlarının iş yaşam dengesini yaşam aleyhine olumsuz etkilemektedir. Aileye ayrılan süre giderek azalmaktadır.
Eğitim çalışanlarının aldığı maaş tatil yapma planını olumsuz etkilemektedir. Eğitim çalışanlarının neredeyse tamamı (%97) bu konuda olumsuz etkilendiğini ifade etmektedir.
Eğitim çalışanının aldığı maaş evlenme kararını veya çocuklarını evlendirme kararını olumsuz etkilemektedir (%90).
Alınan maaş maalesef eğitim çalışanlarının mesleki motivasyonunu ve mesleki aidiyetini de olumsuz etkilemektedir.
Eğitim çalışanlarının ekonomik kaygıları aile içi ilişkilerini de olumsuz etkilemektedir.
Eğitim çalışanlarının ekonomik durumu ile ilgili tablo iç açıcı değildir. Bir yandan çocuklarımızı eğitmek ve geleceğimizi inşa etmek için varını yoğunu ortaya koyarken diğer yandan kendisi de var olma mücadelesi içindedirler.
ÜLKE EKONOMİSENE YÖNELİK ALGI VE BEKLENTİLER
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına neredeyse tüm eğitim çalışanları inanmamaktadır. Mevcut enflasyonun çok daha yüksek olduğunu düşünmektedirler.
Eğitim çalışanları fiyatlardaki yükselişin nedeni olarak ekonominin kötü yönetilmesini görmektedirler. Bunun yanında yerli üretimin az olduğunun, dövizdeki artışların fazla olmasının ve fırsatçıların da fiyat artışlarında etkili olduğunu ifade eden eğitim çalışanları da olmuştur ki bu sebepler de kötü ekonomi yönetiminin parçasıdır.
Eğitim çalışanlarının sadece %4,5’i ülke ekonomisinin gelecekte daha iyi olacağına inanmaktadır. Yarıdan fazlası inanmamaktadır. Geriye kalan ise inanmak istediğini ifade ederken aynı zamanda umutsuzluğunu da perdelemeye çalışmıştır.
Mevcut iktidarın eğitim çalışanlarının ekonomik durumunu iyileştireceğine inananların oranı ise sadece %1,8’dir. Eğitim çalışanlarının iktidara bu konuda maalesef inancı kalmamıştır.
Eğitim çalışanlarının neredeyse tamamı (95,6) sınav görev ücretlerinin yükseltilmesini talep etmektedir. Ekonomik olarak zaten güç durumda olan eğitim çalışanları ekstra görevlerle bu durumu biraz olsun iyileştirme umudu taşımaktadırlar.
Eğitim çalışanları, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde iktidarın ekonomik durumlarını iyileştirmeye yönelik bir çok beklentileri bulunmaktadır. Bunların başında sırasıyla, 24 Kasım’da bir maaş ikramiye, maaş zam oranının artırılması, eğitim öğretim ödeneğinin bir maaş tutarına eşitlenmesi, ek ders ücretlerinin arttırılması beklentisi, seyyanen zam beklentisi gelmektedir.
Eğitim çalışanlarının mevcut ekonomi yönetimine inancı ve güveni kalmamıştır. Daha da kötüsü geleceğe yönelik ekonominin de kendi mevcut durumlarının da düzeleceğine yönelik inançları da kalmamıştır. Bunun yanında ekonomik ve özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik taleplerini de büyük bir kararlılık ve çoğunluk sesiyle dile getirmektedirler.
EĞİTİM ÇALIŞANLARININ EKONOMİK DURUMUNUN TESPİTİ VE BEKLENTİLERİNE YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI
BULGULAR
DEMOGRAFİK BİLGİLER
Cinsiyet
Ankete katılan eğitim çalışanlarının%54,8’u erkek, %45,2’si kadın olarak gerçekleşmiştir.
Medeni Durum
Ankete katılanlardan evli olanların oranı %83,6, bekar olanların oranı ise %16,4olarak gerçekleşmiştir.
Bulunduğu İl
Ankete 81 ilin tamamından katılım olmuştur.
En çok katılımın olduğu ilk 5 il sırasıyla, İstanbul %15,4 , Bursa %8,2 , Kocaeli %5,8 , Samsun %4,7 ve Ankara %4,6 olarak gerçekleşmiştir.
Yaş
Ankete katılanlardan %42,3’ü 36-45 yaş aralığında, %29’u 46-55, %21,3’ü 26-35 yaş aralığında, %6,8’i 56 yaş ve üstü ve %0,6’sı ise 25 yaş ve altı olarak belirlenmiştir.
Çocuk Sayısı
Ankete katılanlardan %45,4’ünün2 çocuk, %24,5’inin 1 çocuk, %10,7’sinin3 çocuk, %1,7’sinin4 ve üzeri çocuk sahibi olduğu, %17,8’inin de çocuk sahibi olmadığı belirlenmiştir.
Eğitim Hayatında Olan Çocuk Sayısı
Ankete katılanlardan %34,3’ünün eğitim hayatında 2 çocuğunun olduğu, %29,6’sının1 çocuğunun olduğu, %6,5’inin 3 çocuğu olduğu, %0,7’sinin4 ve üzeri çocuğunun olduğu belirlenmiştir. Eğitim hayatında hiç çocuğu bulunmayan eğitim çalışanı sayısının da %28,9 olduğu tespit edilmiştir.
MEVCUT EKONOMİK DURUM VE ETKİLERİ
Kredi Kartı Kullanımı
Kredi kartı borcunun ödenmesi ile ilgili olarak, ankete katılanların %61’i kredi kartı borcunu düzenli olarak ödediğini belirtmiştir. %24,1’i sadece asgari tutarını ödeyebildiğini, %11,4’ü ise düzenli ödeyemediğini belirtmiştir. Ankete katılanların %3,6’sı ise kredi kartı kullanmadığını belirtmiştir.
Aylık Bütçede En Çok Yer Tutan Harcama Kalemi
Katılımcıların %50,9’ukredi/borç ödemelerinin aylık bütçede en çok yeri tuttuğunu belirtmiştir. %33,3’ügıda harcamalarının, %9,7’sikira ödemelerinin, %2,7’si eğitim harcamalarının %2,4’ü ise faturalarınen çok yer tuttuğunu belirtmiştir. Geriye kalan %1 ise hepsi olarak belirtmiştir.
Mevcut Kredi/Kredi Kartı Borç Miktarı
Ankete katılanların %51,4’ü 0-200 bin lira arasında borcu olduğunu, %17,9’u 200-400 bin lira, %7,2’si 400-600 bin lira, %6,1’i 800 bin lira üstü, %2,9’u 600-800 bin lira borcu olduğunu belirtmiştir. Kredi/kredi kartı borcu olmayanların oranı ise %14,4 olarak belirlenmiştir.
Aldığı Maaştan Ay Sonunda Para Kalıp Kalmadığı
Ankete katılanların %81,1’i ay sonunda hesabında/cebinde para kalmadığını %18,9’u ise kaldığını belirtmiştir.
Aldığı Maaş ile Tasarruf Yapma İmkânı
Ankete katılanların %90,1’i aldığı maaş ile tasarruf yapma imkânı bulamadığını belirtmiştir. %6,8’i tasarruf yapabildiğini, geriye kalan %3,1 ise çok az miktar da olsa yapabildiğini belirtmiştir.
Ek İş Yapma Durumu
Ankete katılanların %17,6’sı mesleği ile ilgili ek iş yaptığını, %35,8’i yapmayı düşündüğünü, %44,8’i yapmadığını, %1,8’i de gerek duymadığını belirtmiştir.
Ankete katılanlardan %10,3’ü mesleği ile ilgili olmayan ek iş yaptığını, %33,2’si yapmayı düşündüğünü, %54’3’ü yapmadığını, %2,3’ü ise gerek duymadığını belirtmiştir.
Mevcut Ekonomik Durumunun Eskiye Göre Karşılaştırması
Ankete katılanların %86,3’ü mevcut ekonomik durumunun eskiye göre daha kötü olduğunu, %10,1’i aynı olduğunu, %3,6’sı ise daha iyi olduğunu belirtmiştir.
Aldığı Maaşın Tatil Yapma Kararına Etkisi
Ankete katılanların %96,8’i aldığı maaşın tatil yapma planını olumsuz etkilediğini belirtmiştir. %2,7’si etkilemediğini, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
Aldığı maaşın Evlilik/Çocuklarını Evlendirme Kararına Etkisi
Aldığı maaşın evlenme veya çocuklarını evlendirme kararına katılanların %90’ı olumsuz etki yaptığını belirtmiştir. %9,5’i etkilemediğini, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
Aldığı Maaşın Mesleki Motivasyonuna Etkisi
Ankete katılanların %85,9’u mesleki motivasyonunu olumsuz etkilediğini, %13,1’i etkisinin olmadığını, %1’ise olumlu olumlu etkilediğini belirtmiştir.
Aldığı Maaşın Mesleki Aidiyetine Etkisi
Ankete katılanların %78’i aldığı maaşın mesleki aidiyetini olumsuz etkilediğini, %17,8’i herhangi bir etkisinin olmadığını, %4,2’si ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
Ekonomik Kaygıların Aile İçi İlişkilere Etkisi
Katılımcıların %79,2’si ekonomik kaygılarının aile içi ilişkilerini olumsuz etkilediğini, %20,3’ü etkisinin olmadığını, %0,5’i ise olumlu etkilediğini belirtmiştir.
ÜLKE EKONOMİSİNE YÖNELİK ALGI VE BEKLENTİLER
Mevcut Enflasyon Rakamlarına Olan Güven
Ankete katılanların %97,5’i TÜİK’in açıkladığı rakamlardan daha fazla enflasyon olduğuna inandığını, %1,3’ü açıklanan rakamlara inandığını, %1,2’si ise TÜİK’in açıkladığından daha düşük enflasyon olduğuna inandığını belirtmiştir.
Fiyat Artışlarının Nedeni
Ankete katılanların %74,9’u ülkedeki fiyat artışlarının sebebinin ekonominin kötü yönetilmesinden kaynaklı olduğunu, %11,2’si yerli üretimim yeterli olmamasından, %9,2’si fırsatçılardan, %1,9’u döviz kurundan kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. Geriye kalan %2,8 ise hepsinden kaynaklı olduğunu belirtmiştir.
Ekonominin Gelecekteki Durumuna Yönelik Beklenti
Ankete katılanların %57,6’sı mevcut ekonomik durumun gelecekte daha iyi olacağına inanmadığını, %37’9 inanmak istediğini, %4,5 ise inandığını belirtmiştir.
Eğitim Çalışanlarının Ekonomik Durumlarının İyileştirileceğine Yönelik İktidara Olan Güven
Ankete katılanların %76,5’i ekonomik durumlarının iyileştirileceğine dair mevcut iktidara inanmadığını, %21,8’i inanmak istediğini, %1,8’i ise inandığını belirtmiştir.
MEB, Açık öğretim, ÖSYM, vb. Sınav Ücretlerine Yönelik Beklenti
Katılımcıların %95,4’ü ücretlerin artırılmasını talep etmektedir. %2,2’si ise yeterli olduğunu belirtmiştir. Geriye kalan %2,4’ü ise görev almadığını, angarya olduğunu, ücretlerin daha da düşürülmesi gerektiğini, ücretsiz olması gerektiğini vb. ifade etmiştir.
24 Kasım’da Eğitim Çalışanlarının İktidardan Talepleri
24 Kasım’da birer maaş ikramiye beklentisi %66,8 olarak, maaş zam oranının artırılma beklentisi %56,6, eğitim öğretim ödeneğinin bir maaş tutarına eşitlenme beklentisi %48,4, ek ders ücretlerinin arttırılması beklentisi %47,8, seyyanen zam beklentisi %35,2 olarak gerçekleşmiştir. Hiçbir beklentim yok olarak işaretleyenlerin oranı ise %11,7 olmuştur.
SONUÇ
EĞİTİM ÇALIŞANLARININ EKONOMİK DURUMU
Eğitim çalışanları kredi kartına bağımlı hale gelmiştir. Her ne kadar kredi kartı kullanımı kolaylık olarak gözükse de neredeyse yarıya yakını kredi kartı borcunu düzenli ödeyememekte ya da asgari tutarını ödeyerek devam etmek zorunda kalmaktadır ki bu da faiz yükünü artırmakta ve çalışanları daha da kötü duruma sürüklemektedir.
Eğitim çalışanının aylık bütçesinin yarısını kredi ve borç ödemeleri oluşturmaktadır. Geriye kalan miktar da gıda ve kira harcamalarına gitmektedir.
Eğitim çalışanlarından kredi veya kredi kartı borcu olmayanların oranı sadece 14,4’tür. Geriye kalan %85’lik kesimin kredi veya kredi kartı borcu bulunmaktadır. Ankette harici borçları sorulmamıştır. Bu da eğitim çalışanlarının borç içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle kredi ve kredi kartı borcuna yönelik maaş bankalarının eğitim çalışanlarına yönelik yapılandırma, düşük faiz oranı vb, imkanlar sunması belki yararlı olacaktır.
Eğitim çalışanının ay sonunda aldığı maaştan cebine bir şey kalmamaktadır. Hal böyle iken geleceğe yönelik tasarrufta yapamamaktadır.
Bu durum eğitim çalışanlarını ekonomik durumlarını iyileştirmek için ek iş yapmaya itmektedir. Eğitim çalışanlarımızın yarıdan fazlası mesleği ile ilgili veya meslekleri ile ilgili olmayan ek iş yapmakta veya yapmayı düşünmektedir. Bu da eğitim çalışanlarının iş yaşam dengesini yaşam aleyhine olumsuz etkilemektedir. Aileye ayrılan süre giderek azalmaktadır.
Eğitim çalışanlarının aldığı maaş tatil yapma planını olumsuz etkilemektedir. Eğitim çalışanlarının neredeyse tamamı (%97) bu konuda olumsuz etkilendiğini ifade etmektedir.
Eğitim çalışanının aldığı maaş evlenme kararını veya çocuklarını evlendirme kararını olumsuz etkilemektedir (%90).
Alınan maaş maalesef eğitim çalışanlarının mesleki motivasyonunu ve mesleki aidiyetini de olumsuz etkilemektedir.
Eğitim çalışanlarının ekonomik kaygıları aile içi ilişkilerini de olumsuz etkilemektedir.
Eğitim çalışanlarının ekonomik durumu ile ilgili tablo iç açıcı değildir. Bir yandan çocuklarımızı eğitmek ve geleceğimizi inşa etmek için varını yoğunu ortaya koyarken diğer yandan kendisi de var olma mücadelesi içindedirler.
ÜLKE EKONOMİSENE YÖNELİK ALGI VE BEKLENTİLER
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına neredeyse tüm eğitim çalışanları inanmamaktadır. Mevcut enflasyonun çok daha yüksek olduğunu düşünmektedirler.
Eğitim çalışanları fiyatlardaki yükselişin nedeni olarak ekonominin kötü yönetilmesini görmektedirler. Bunun yanında yerli üretimin az olduğunun, dövizdeki artışların fazla olmasının ve fırsatçıların da fiyat artışlarında etkili olduğunu ifade eden eğitim çalışanları da olmuştur ki bu sebepler de kötü ekonomi yönetiminin parçasıdır.
Eğitim çalışanlarının sadece %4,5’i ülke ekonomisinin gelecekte daha iyi olacağına inanmaktadır. Yarıdan fazlası inanmamaktadır. Geriye kalan ise inanmak istediğini ifade ederken aynı zamanda umutsuzluğunu da perdelemeye çalışmıştır.
Mevcut iktidarın eğitim çalışanlarının ekonomik durumunu iyileştireceğine inananların oranı ise sadece %1,8’dir. Eğitim çalışanlarının iktidara bu konuda maalesef inancı kalmamıştır.
Eğitim çalışanlarının neredeyse tamamı (95,6) sınav görev ücretlerinin yükseltilmesini talep etmektedir. Ekonomik olarak zaten güç durumda olan eğitim çalışanları ekstra görevlerle bu durumu biraz olsun iyileştirme umudu taşımaktadırlar.
Eğitim çalışanları, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde iktidarın ekonomik durumlarını iyileştirmeye yönelik birçok beklentileri bulunmaktadır. Bunların başında sırasıyla, 24 Kasım’da bir maaş ikramiye, maaş zam oranının artırılması, eğitim öğretim ödeneğinin bir maaş tutarına eşitlenmesi, ek ders ücretlerinin arttırılması beklentisi, seyyanen zam beklentisi gelmektedir.
Eğitim çalışanlarının mevcut ekonomi yönetimine inancı ve güveni kalmamıştır. Daha da kötüsü geleceğe yönelik ekonominin de kendi mevcut durumlarının da düzeleceğine yönelik inançları da kalmamıştır. Bunun yanında ekonomik ve özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik taleplerini de büyük bir kararlılık ve çoğunluk sesiyle dile getirmektedirler.