KAÇAR SOKAK'DA NELER OLUYOR?
Bu haberimizi yeni okuyacaklar için öncelikle “burayı” tıklayarak Kaçar Sokak'ta neler oldu, gelişmeler nelerdir? Haberimizi okumalıdır.
VAROL KISA YAZDI !
Kaçar Sokak mağdurları İstanbul Gazetem merkez ofisimize ulaştığında dikkatlice onları dinledim. Ve yerinde incelemelerin ardından bu konuyu daha iyi bilen ekip arkadaşlarıma danıştıktan sonra şöyle bir sonuç çıkarttım. Dilerim bu analiz hükümetimizin yetkili kurumları tarafından okunur ve bir cevap gelir.
a) Öncelikle Proje alanı Emlak Konut ile YÜKLENİCİ(Beşiktaş A.O.) arasında yapılmış bir sözleşmeden ibaret, Bana örnek olarak gösterilen yerin bir diğer tarafında yapılan inşaatta MESA projesinde KİPTAŞ-YÜKLENİCİ arasında. İkisi de kamu kurumu fakat KİPTAŞ inisiyatif almış ve Zilliyet Hakkı sahipleriyle yaptıkları sözleşmeyi vatandaş(hak sahipleri) lehinde kullanmış. Hazineye ait olan yerde gördüğüm kadarı ile ayni inisiyatif kullanmamıştır.
b) Şirket hakkı %60 (Hasılat Paylaşımı), Şirket vatandaşa hak sahibi gözüyle bakmamış görünmektedir. Hazine yıllardır orada oturup Zilliyet hakkı doğmasına rağmen vatandaşa tapu vermemesi ilginç tabi. Hazine EMLAK KONUT’a yeri devretmeden vatandaşa öncelik vermeliydi, örnek gösterilen proje KİPTAŞ gibi.
c) Örnek proje olan Kiptaş da, sosyal belediyecilik anlayışı gereği vatandaşa yıllardır beklediği tapularını vermiş veya hak sahibi statüsüne getirmiş. Bu parsel(adanın) diğeri gibi mülkiyeti İBB’ye geçmesi sağlanmalıydı. Neden yapılamdığı merak konusu tabii. Kaçar Sokak sakinleri de soruyor! “Zaten Temmuz 2017'ye kadar İBB'de olan yerimiz neden bu tarihte hazineye devredildi, İşgalci diye tanımlamış 40 seneden fazla burada yaşayan komşularımız neden hak sahibi değil? "
d) İki komşu bulalım, 30-40 yıl önce daire veya gecekondu almış olsun. Birisi mesa(ibb) birisi şirket(hazine) tarafı. Kaç para vererek almışlar soralım. Birbirine benzer değerler çıkacaktır. “Ayni haklar” oluşturulması gibi bir dava ile bu yerin de hazineden alınması talep edilebilir. Üzerindeki işgalciler çıkartılmadan yıkım yapılamaz. 6306’dan bahsetmişler. En son enerji kesimi yoluna gidilebilir, sonunda da kolluk kuvvetleri devreye girebilir. Kolluk kuvvetleri karot alınması veya enerji kesintisi için devreye girebilir, kimseyi evinden çıkartma görevi yoktur emniyet personelinin. Mahkeme kararı ile çıkartılabilirler, o da çok zor haklı sebepler doğmamış. Riskli alan diyelim, yine evden zorla tahliyesi olamaz.
e) Şimdi bir diğer kafamızdaki sorular : Sunulan Zilliyetliğin terki sözleşmesi yapmak demek hak sahipliğinin İTİRAFIDIR. Buradaki yaşayanlar “İşgalci” olarak tanımlanıyorsa neden Zilliyeliğin terki sözleşmesi yapılıyor? Ayrıca YAPI Kayıt Belgesi(YKB)’ye dayanarak tapu başvurusunda bulunulmuş. 3194 sayılı imar kanunu geçici 16.md gereği YKB alınan yapıların kamuya ait olan yerlerin satın alma hakkı doğar. Buna göre başvuru icabı doğrudan satışın gerçekleştirilmesi yolu açılırdı.
Son olarak 26 evin 22 sinden Yapı Kayıt Belgesi var. Ek olarak 20' ye yakınında yapı kayıt belgesi onayı sonrası satın alma talebi dilekçesi var.
"Hükümetimizin yetkili birimlerinden Kaçar Sokak mağdurlarının seslerini duymalarını ve yerinde incelerek cevap vermelerini istiyoruz. Ana muhalefetin İstanbul Milletvekillerini mahallemize bekliyoruz" diyen Kaçar Sokak mağdurları seslerini duyurmak istiyor.
#AKPARTİ #CHP #kentseldönüşüm #kaçarsokak
