SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN!

Salim Güler 'Yaşadığımız felaketler'

Salim Güler

Sevgili İstanbul Gazetem okurları, hepinizi en içten duygularımla selamlayıp sözlerime başlamak istiyorum.   Öncelikle depremde zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyor, vefat edenlere Tanrı’dan rahmet diliyorum. Evet hepimizin bildiği üzere çok zor günlerden geçiyoruz, pandemi ve sonrasında ekonomik kriz, yüksek enflasyon, zorlaşan yaşam şartları, yüksek fiyatlar ve son olarak deprem felaketi ile karşı karşıya kaldık. Bütün felaketlerde bizim insanımız hiç ayrım yapmadan birbirine destek oldu, olmaya da devam edecek. Bununla birlikte bir de kendini bilmez fırsatçılar da her zaman olduğu gibi ortaya çıkıyor maalesef. Tabii bir de bizden vergiler aracılığı ile kasasında kötü günler için para biriktirmesi gereken devletimiz var. Devlet görevini yapıyor, devletimiz hiçbir zaman yıkılmaz ancak, onu teslim ettiğimiz yöneticiler ne kadar hakkı ile yapıyor bu işi, sormak zorundayım. Neden geçmişten ders çıkartmıyoruz? Aynı hataları neden tekrar tekrar yapıyoruz? Neden son on yılda yapılan binalar bu depremde yıkıldı? Neden insanlarımız öldü? Neden doğru düzgün kontrol edilmedi, kimler izin verdi, kimler daha fazla rant için yüksek katlı binalara göz yumdu? Kim kim kim? Kafamda yine deli sorular. Tabii bir de son yirmi yıldır her felaket sonrası, seçim zamanlarında olduğu gibi yöneticilerin aklına vatandaş geliyor. Sel bastı vatandaş bağış yapsın, deprem oldu kampanya yapalım, oh ne ala, e madem böyle bağış, kampanya ile iş yapacağız vergileri komple kaldıralım ortadan. Ay sonuna doğru iktidar bir kampanya yapsın, memur maaşları ödenecek hadi pamuk eller cebe desin, biz de verelim paraları iyi mi? Arkadaş devleti yönetenler bağış kampanyası yapmaz, yapamaz, buna hakkı yok. Devlet vergi toplar ve vergileri doğru kullanır, gerektiğinde halktan para istemek yerine destek olur. Bağış kampanyalarını vakıf ve derneklerin yapması gerekir. Bunu da devlet kontrol eder toplanan bağışlar nereye gidiyor diye? Şimdi arkadaşlar, sizlere geçen gün Kafa Radyo’da Zekirdek programını yapan sevgili Zeki Kayahan Coşkun’ dan dinlediğim ve çok ibret alınması gereken gerçek bir olaydan bahsedeceğim. Kendisi üç gün sürekli bundan bahsetti ve üzerinde çok daha fazla durulması gereken çok daha fazla anlatılması gereken bir konu bu. 1755 Lizbon depremini yazacağım sizlere umarım daha da anlatılır yazılır. 1 Kasım 1755 Lizbon saat 9.40 Azizler günü, kiliseler dolu insanlar inançları gereği oradalar, dualar ediliyor, Lizbon halkı genel olarak inançlı Katoliklerden oluşuyor. Deprem ile yüzleşiyorlar bir anda binalar yıkılıyor, kiliseler yıkılıyor, kiliselerdeki yanan mumlar yangınlara sebep oluyor, bu yıkımdan kurtulanlar kaçıyor ancak gittikleri yönde tsunami var ve onların da bir çoğu boğularak hayata veda ediyor. Çok büyük ve şiddetli bir deprem Lizbon depremi. Kaynaklara göre altmış ila yüz bin arasında ölüm olduğu ve şehrin neredeyse tamamının yıkıldığı anlatılıyor. Büyük gösterişli binalar, kiliseler, her yer yıkılıyor insanlar ölüyor. Yıkılmayan binalar sadece genelevler oluyor. Ve tabii insanlar sorgulamaya başlıyor hayat yavaş yavaş normale döndüğünde, biz tanrının evinde ibadet ederken öldük, kiliselerimiz yıkıldı. Öyleyse tanrı bizi cezalandırdı mı? Peki neden kiliseler yıkıldı da genelevler yıkılmadı cezalandırılması gerekenler günahkarlar değil miydi? Bu konuşmalar uzayıp giderken kilise devreye girer, evet der tanrı bizi cezalandırdı. Sonra düşünürler ve bilim insanları araştırmaya konuşmaya başlar. Voltaire ilk olarak depremin tanrının cezalandırma yöntemi olmadığını, bir yer altı hareketi olduğunu ve bu konunun ayrı bilim dalı olarak araştırılmasının önünü açar. Immanuel KANT bilime dayalı dini inançlardan uzak bir yazı kaleme alır ve bakış açısının değişmesini sağlar. Araştırmalar devam eder yıkılan binalar kiliseler incelenir ve yıkılan binaların hepsinin yüksek büyük binalar olduğu, yıkılmayan genelevlerin ise daha küçük ve yüksek katlı olmadığı anlaşılır. Ve aslında depremin değil, yapılan yanlış binaların yıkıldığına karar verilir. Bundan sonra bir yapı yönetmeliği hazırlanır. Sonrasında ise Avrupa geneline yayılır bu yönetmelik, günümüze kadar da teknoloji ile birlikte güncellenerek devam eder. Ve 1755 Lizbon depremin den sonra Avrupa’daki depremlerde ya ölüm olmaz ya da çok az olur. Yani bilime, ilime kulak verilir, işi liyakatli kişiler yapar, kontrol etmesi gerekenler işini iyi yapar ise insanlar ölmüyor. Deprem hattına, yumuşak tarım toprağına ev yapmazsanız insanlar ölmüyor. Bugün hepimizin canı yanıyor. Çünkü birileri işini iyi yapmadı. Birileri rant uğruna para için üç yerine yedi, on kat bina yaptı. Çünkü birileri parayı insan hayatından daha çok önemsedi. Deprem öldürmedi, binalar öldürdü. İzin verenler öldürdü. Hesabını soracağımız günler çok yakın. Bu devran döner elbet. Birçok tanıdığımın yakınları depremde ÖLDÜ. Herkes mutsuz ve bu depremin tahmini maliyetinin seksen altı milyar dolar olduğu söyleniyor. Neden bir işi en baştan düzgün yapmıyoruz? Çok üzgünüz, çok mutsuzuz, çok sinirliyiz. Ne gerek vardı? Çok sevdiğim bir abim şöyle özetledi durumu; ‘’Ülke nüfusunun sekizde biri evsiz şu an.’’ dedi ve bu çok iyi anlatıyor durumu. Evet bu yazımızın da sonuna geldik umarım son olur bu defa, bir daha böyle bir felaket yaşamayız diyemiyorum sizlere. Acı gerçek, Türkiye’miz deprem ülkesi. Biz tedbirli olmak zorundayız. Saygılar, sevgiler, esenlikler diliyorum.

Salim Güler sevgilerimle bir kez daha düşün Türkiye'm. 

   

HABERİ BEĞENDİYSENİZ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN!

GAZİOSMANPAŞALI KARATECİLERDEN 12 MADALYA , İstanbul Gazetem Gaziosmanpaşa

SARIYER BELEDİYESİ’NDEN İHTİYAÇ SAHİBİ KOMŞULARINA YARDIM ELİ / İstanbul Gazetem Sarıyer

Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, seçim döneminde sözünü verdiği projelerini bir bir hayata geçiriyor, İstanbul Gazetem Esenler ilçesi

HALİÇ’TE KÜREKLER 4. KEZ ÇEKİLİYOR İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Spor İstanbul

Başkan Bahçetepe, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Kutladı

Başkan Gökhan Yüksel'den 1 Mayıs Mesajı

BAŞKAN YILDIRIM ÜMRANİYE’DE 11 KÜTÜPHANENİN AÇILIŞINI YAPTI

Sarıyer Belediyesi eski başkanı Şükrü Genç By by , Varol Kısa yazdı, İstanbul Gazetem

Kartal’ın Gururu Şampiyon Boksörden Başkan Gökhan Yüksel’e Ziyaret / İstanbul Gazetem Kartal

KÂĞITHANE BELEDİYESİ İLÇEYE 60 BİN AĞAÇ KAZANDIRDI / İstanbul Gazetem Kağıthane

MAHARETLİ ELLER ÇARŞISI’NDA EL EMEĞİ ÜRÜNLER SATIŞA SUNULUYOR / İstanbul Gazetem Kağıthane

İstanbul’un İlk Ekolojik Eğitim ve Çocuk Parkı 1 yaşında.. / İstanbul Gazetem Avcılar

Avcılar Belediyesi’nden “Mahalle Hizmet Seferberliği / İstanbul Gazetem Avcılar

Sarıyer Belediye Başkanı Mustafa Oktay Aksu

TÜRKİYE İŞ BANKASI 19. İSTANBUL YARI MARATONU’NDA YAĞMURLA GELEN REKOR

Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat basın açıklaması yaptı, İstanbul Gazetem Adalar

ŞİŞLİ’NİN ‘KANAL İSTANBUL’U MÜHÜRLENDİ

SEÇİM SONRASI İLK ZİYARET BEYOĞLU BELEDİYESİ’NE, İSTANBUL GAZETEM BEYOĞLU

BEŞİKTAŞ’TA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI COŞKUYLA KUTLANDI, İSTANBUL GAZETEM BEŞİKTAŞ

Avcılar'da 23 Nisan Coşkuyla Kutlandı, İstanbul Gazetem Avcılar

Özbek Yerel Yöneticilerinden Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel'e Ziyaret, İstanbul Gazetem Kartal

Şile Belediye haberleri - Şile Sokaklarında Mustafa Kemal Paşa Sesleri Yükseldi

Bağcılar Belediyesi sporcusu, Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonası’nda yarışacak

SARIYER BELEDİYESİ ÇOCUK GÜNDÜZ BAKIMEVLERİ'NDEN 23 NİSAN KUTLAMASI

BAŞKAN YILDIRIM’DAN MİNİK PROTESTOCULARA DONDURMA SÜRPRİZİ

Kartal Belediyesi Çocuk Meclisi 23 Nisan’ı Kutladı

KÖYMEN: “KADINLAR, KENDİLERİNE BİÇİLEN ROLLERİN DIŞINA ÇIKTI”

EYÜPSULTAN İLÇE BAŞKANI DOĞAN SARITAŞ’DAN 23 NİSAN BAYRAM MESAJI

BİRSEN KAYA, BİR TARAFIMDA HEP BİR UMUT VAR

Başkan Gökhan Yüksel'den 23 Nisan Mesajı

Yükleniyor