Tarih: 19.12.2022 20:23

SALİM GÜLER YAZIYOR

Facebook Twitter Linked-in

Sevgili dostlar, yeniden sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu yazım, sizlerle buluşmamın ikinci yıldönümü olduğu için beni daha çok heyecanlandırıyor. Bu tatlı gurur ile birlikte sohbetimize başlıyoruz.

Geçtiğimiz on beş gün çok dolu iki hafta geçirdik. Hep olduğu gibi. İlk konumuz 1 Kasım’da kutladığımız harf devrimi oldu, tabii geçen yazımızda belirtmiştik, bu konuda bazı cahiller saçma sapan konuşuyorlar. Biz şimdilik sadece gülüp geçiyoruz bu arkadaşlara, devran dönecek ve bunların hesabını hem devlet hem de halk soracak. Bu ülke sizin gibi düşünenler sayesinde değil onlara rağmen CUMHURİYET olarak kuruldu ve ilelebet yaşayacak. Bununla beraber elbette bizim için kutlu bir gün, Osmanlının on bir milyon civarındaki nüfusunda okuma yazma oranı yüzde üç ya da dört idi, Cumhuriyet kurulduktan sonra harf devrimi ve eğitime verilen önem ile birlikte bu veri hızlıca yüzde otuz beşe çıkmıştır. İnkar edenler bir daha tarih okusun ya da fesli bir deli yerine daha doğru kaynaklar seçsinler kendilerine. Gazetemiz imtiyaz sahibi Varol Kısa’nın da dediği gibi başkalarının yazdığı kitaplardan kopyala yapıştır yapan bir deli. Üstüne basarak söylüyorum delinin laflarını ciddiye alanlarla bizim hiç işimiz olmaz. Bugün konuşur yarın rüzgar dönünce susarlar, daha önce de olduğu gibi. Aynı gün bir bakan çıktı dedi ki: 21 sene önce tesis yoktu, futbol topu dahi çok değerliydi. Ne demek istedi? 21 sene önce biz mağarada mı yaşıyorduk? Tabii bu arada meşhur bir vakfın milyonlarca dolarlık rüşvet iddiaları ve belgeleri konuşuldu ama hemen kayboldu ortadan. Enflasyon verileri de açıklandı, TÜİK %85,5, ENAG %185 olarak açıkladı sizce hangisi gerçeği yansıtıyor? Tabii bir de TBMM’de bir teklif vardı onu da unutmayalım, okullarda çocuklarımız için bir öğün ücretsiz yemek verilsin teklifi, iktidar ve küçük ortak tarafından reddedildi. Ha bir de sevgili ‘’şirin baba gözlerinden ışık saçan bakan’’ var, ‘’Bu iktidar döneminde kimse beni enflasyona ezdirdiler diyemez.’’ dedi. Ama üst düzey bir banka yöneticisi bundan 3 yıl önce 6 aylık maaşı ile lüks bir Sedan alabiliyorken şimdi 3 yıllık maaşı ile alabiliyor. Ee sayın bakan ezilmemiş mi bu üst düzey yönetici enflasyona? Daha ekmek, peynir, zeytin demedim bile. Tabii bizde olaylar bitmez CHP’li bir vekil mecliste 5 milyon dolarlık rüşvet iddialarını sordu ve aldığı cevaba bakın sevgili dostlar: ‘’TOGG’u durduramayacaksınız.’’ dediler adama, bu nedir yahu?! Tabii unutmadan hayatımızda bir de gazete gibi davranan bir yapı var adı Akit, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kız öğrencilere hijyenik ped dağıtması sonrasında attığı başlığa bakalım: ‘’Ekrem’den üniversiteli kızlara cinsel taciz.’’ dediler. Yahu arkadaş, sözde inandığınızı söylediğiniz Allah kadını bu şekilde yaratmış ve sizin desteklediğiniz iktidar ülkeyi yirmi yıldır yönetirken kız öğrenciler kriz ve pahalılıktan dolayı bu temel ihtiyaçlarına bile ulaşmakta zorlanırken sayın başkan düşünmüş, bir incelik yapmış ve siz bu haberi yapmasaydınız kimsenin haberi bile olmayacaktı. Bir de çıkıp saçma sapan taciz iddiası atıyorsunuz ortaya gerçekten gazete değil paçavrasınız. Bu sizin yaptığınız bir değil iki değil ama sizin de sonunuz gelir elbet. Geçen hafta bildiğiniz üzere İTO seçimleri vardı. Meşhur cüppeli hoca, mevcut başkana destek istedi. Kendisi güya hayatını inancına adamış bir kişi, ticaret odası başkanı olacak kişiye niye destek verir ya da karşı durur, sorarım sizlere. Bu arada o gün bir arkadaşım da oy kullanmak için seçimlerin yapılacağı İstanbul’daki ticaret merkezine gidecekti, benim de o tarafta işim vardı bırakayım dedim. Ben kendimi bildim bileli İstanbul trafiğini yaşıyorum, böyle bir trafik uzun zamandır görmedim hem muhalif taraf hem de mevcut yönetimin destekçileri tam katılım sağlamış, demokrasiye olan inancına hayranım insanlarımızın.   Ve geldik en can alıcı ikinci konumuza, birinciyi sona sakladım. Yıllardır CHP ye HDP ile işbirliği yapıyorsunuz, siz teröre destek veriyorsunuz diyen, biz bu partiyi kapatmak istiyoruz diyen iktidar, yeni anayasa için soluğu HDP’li yöneticilerin kapısında aldı. Ne oldu hani teröristti? Ne diyelim bu modeller böyle… Ve 10 Kasım tekrar yüreğimiz yaralı, ruhumuz öksüz, Atamızı bir kez daha andık ve hatırladık ne kadar haklı, ne kadar ileri görüşlü olduğunu. Bugün bu topraklarda yaşamamızı ona borçlu olduğumuzu, ve anlatmaya devam edeceğimizi ömrümüz yettikçe, nefes aldıkça, yeni nesillere bu sevgiyi, bu saygıyı, bu büyük insanı anlatacağız. Rahat uyu ATAM varlığım TÜRK varlığına armağan olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE. Sonra bir ses geldi İstanbul’un göbeği Taksim’den. Bir patlama sesi… 6 vatandaşımızı hayattan koparan o ses, iki küçük yavrumuzu, bir gencimizi ve üç yetişkin insanımızı hayata veda ettirdi. Ne uğruna? Sivillere saldırmak, ne amaçla olursa olsun terörün her türlüsüne sonuna kadar karşıyım. Varsa bir derdin muhatapları belli git onunla uğraş, yapamıyor musun? Sivillere bulaşma. Düşünün yolda yürüyorsunuz bir ses bir alev topu, ve son gördüğünüz şey bu. Ne uğruna, kelimeler boğazımda düğümleniyor gerçekten. Ve acı olayla yazımıza son veriyoruz. Hayatını kaybedenlere Tanrıdan rahmet acılı ailelerine sabırlar diyorum. Sağlıkla, huzurla kalın. Hepinize tekrar esenlikler dileyerek bu yazımı sonlandırıyorum.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —