Tarih: 15.07.2022 20:41
Salim Güler yazıyor!
Sevgili dostlar, sizlere doğum günümde yazıyorum ama ne bir heyecan ne de bir mutluluk var içimde. Aynı zamanda Kurban Bayramını geride bıraktık, bu bayram benim için her zaman hüzün verici olmuştur. Baba mı bir Kurban bayramında toprağa vermiştim. Hepsi bir araya gelince sonuç böyle oluyor maalesef, tabii ki hayat devam ediyor. Biz de sorunlarımızı konuşmaya devam edeceğiz. Ne olacak bu ülkenin hali, nereye kadar gidecek sınır tanımayan saltanatlar? Paranın gücüyle kendisine her şeyi hak gören haksızlar, en iyi ben bilirim diyen yöneticiler, kendisinden daha bilgilisine tahammül edemeyenler, saygı duymayan, sevgi duymayan, dinlemeyen, karşısındaki konuşurken konuyu değiştiren, duymazdan görmezden gelenler, sorunlara yokmuş gibi davranan, çözmek yerine daha çok sorun çıkaran, dinlemek yerine hep anlatan, hep konuşan. Sizin de etrafınızda vardır böyle insanlar. Yoksa da mutlaka televizyonda haberlerde her gün görüyorsunuz bu insanları. Oysaki hayat ne kadar kolay olacak işi ehline ver, güven, kontrol et, dinle, hak edene hakkını ver, ne kadar kolay.
Evet uzun zamandır en büyük sorunlarımız bunlar, doktorlar birer birer iş bırakıp gidiyor, neden? Değer görmüyor hak ettiği insanca çalışma ve yaşam koşulları yok. Öğretmenler iş bırakıyor onlarda aynı dertten mustarip, özel sektör desen zaten cadı kazanı, üç kuruşa beş köfte istiyor patronlar. Ama yok, böyle gitmez hayat pahalı, enflasyon yüksek, elbette sizden isteyecek çalışanınız, başka kimi var? Geçinemiyor insanlar! Tabi bir çok sektörde şirketler çalışanına elinden geleni yapıyor onlara lafımız yok, ancak bir de inatla ben zaten iyi maaş veriyorum daha ne istiyorsunuz diyen patronlar var, sözümüz onlara senin verdiğin iyi maaş kuş kadar kaldı arkadaş, çalışanın artık ekmeği iki üç katına alıyor, sen de biliyorsun, sen de aynı ekmeği alıyorsun, ama işine gelince masraflar arttı diyorsun, eee çalıştırdığın emekçilerin masrafı artmadı mı? Sizi gidi sizi.
Sevgili dostlar ortalık hala yangın yeri bir yandan Sedat Peker açıklamalarına devam ediyor, bir yandan gene siyasiler ne yapacaklarını şaşırmışlar, bir yandan ekonomik kriz artık iyice sarmış ortalığı, nereye gidiyor güzel ülkem. Neden bir savcı çıkıpta bu adam ne diyor bir soruşturma açalım demiyor? Dünya karışık, Sri Lanka da halk sokağa çıktı devlet başkanının sarayını bastı, her tarafta lüks eşyaları görünce dediler ki; ‘’biz sefalet içinde yaşarken bizim vergilerimizle lüks yaşam sürüyorsunuz'’ halk sokakta tepki veriyor, bakın geçen yazımda da söyledim boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur. Bu işin sonu güzel ülkemde buralara gelmez, biz demokrasiye inanan, sandığın gücünü bilen bir milletiz. Buradan kimseye sokağa çıkın isyan edin demiyorum, demem, ancak yönetim bu gidişe dur demez ise o iktidar ilk seçimde gider, bu ilçe ve büyükşhir belediyeleri ile başladı daha büyük ölçekte koşa koşa geliyor, geliyor gelmekte olan.
Her devrin bir sonu vardır, bunu bizim halkımız çok iyi bilir, kimler geldi, kimler gitti, çoğunun adı bile anılmıyor. Bazıları da iyi anılmıyor. Karar yönetenlerin, nasıl hatırlanmak istiyorsunuz? Halk sizleri nasıl hatırlasın? Sevgili dostlar dünya değişiyor, bizler de değişiyoruz, bakın etrafınıza, bakın kendinize, düne kadar asla yapmam, ben onu kullanmam, ben başka yerde oturamam gibi bir sürü örnek ile hepsini yapar olduk. Yapmak zorunda kaldık. Zorunda bırakıldık. Ancak dik duranlar var, olacak, olmak zorunda ve biz dik duranlara destek olmak zorundayız.
Bu ay bu kadar sevgili dostlar, kalın sağlıcakla, hepinize esenlikler dilerim.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —