Sevgili dostlar kısa bir aradan sonra tekrar sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Sohbetimizin gecikme sebebi biraz iş yoğunluğu, biraz olayların çokluğu, biraz da kendimi sakinleştirmek istememdi. Biliyorsunuz adı sosyal medya yasası diye konuşulsa da aslında bir tür sansürleme yasası çıktı ki bu bizleri yakından ilgilendiren bir durum. Yalan haber yayınlayanlara uygulanacak cezalar söz konusu. Peki kim karar verecek haber yalan mı, gerçek mi, doğru mu diye, kime göre neye göre karar verilecek. Tabi bu süre sadece bunlarla sınırlı kalır mı bizde olay çok, her gün başka konu çıkıyor önümüze neyse ki hiç boş bırakmıyorlar ki birkaç gün huzurlu olalım.
Evet bakalım yaklaşık bir ayda neler yaşamışız, biraz bunlardan bahsedelim. Kardeşi ihaleye fesat karıştırmak kamuyu zarara uğratmak, suçundan tutuklu bulunan iktidar millet vekili açıklama yapıyor, ne dese beğenirsiniz ‘’İslam hukukunda ganimet müessesi vardır‘’ diyor. Yani ne demek istiyor beyefendi, bizim elimizde imkan var ne istersek yaparız bunu da İslam kılıfına uydururuz diyor. Peki bu halk bunu yer mi, yemez. Bundan birkaç gün sonra G20 ülkeleri enflasyon rakamları açıklandı ve işte olay ilk sırada Türkiye var yirmi ülkede en düşük enflasyon 2.5 ile Çin de, en yüksek oran 83.5 ile Türkiye de bizi 78.5 ile Arjantin takip ediyor. İşte yirmi yılda gelinen nokta bu, 25 yıl geri gittik. Bütün bunlardan sonra bile bir üst düzey bir yetkili ne diyor Türkiye de bir ekonomik kriz yaşanmadı. Bir fiyat hareketlenmesi oldu diyor. Yani ne güzel de kılıf buluyorlar, gerçekten inanılmaz.
Bir de beni özellikle ilgilendiren yaşadığım şehir olan İstanbul un metroları var, son zamanlarda burada yaşayanlar bilir, bazı metro inşaatlarında U harfi var, ne demek bu Ulaştırma Bakanlığının U su bu, ne denmek istiyor, bu metro yu bakanlık yapıyor İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin bir ilgisi yoktur. Peki buraya yurt dışından gelen turistler nasıl anlayacak bunu metrolar dünyanın her yerinde M harfi ile işaretlenir ve bu yöntemle yolunuzu bulursunuz. Neyse göreceğiz sonuçlarını. Fakat burada başka bir sorun var neden bir belediye ile merkezi hükümet şehrin altyapısında rakip oluyor, sonuçta amaç vatandaşa hizmet ise bırakın alt yapı işini şehrin yöneticisine yapsın, verin bütçesini, kontrolünü yapın, zaten yapamazsa bir daha seçilemez ve adı bile unutulur. Ayrıca ne demek koskoca devletin imkanları ile bir belediyenin imkanlarını yarıştırmak.
Tabi bir de güzel şehrimizin kurtuluş günü kutlamaları vardı bu da olay oldu nasıl güzel İzmir in kurtuluşu kutlamaları olay oldu ise, neden rahatsızlar sonuçta İzmir ve İstanbul düşmandan arındırıldı ve artık Türk Milletinin toprağı oldu, neden kutlamayalım, ya da rahatsız olanlar kimlerin adına konuşuyor bir açıklama yapsınlar da bizde bilelim kim nedir.
Ülkemizde kol gezen sığınmacıları da es geçmeyelim bu arada adamlar rahat, burada gelmişler organ mafyası kurmuşlar alıyorlar satıyorlar, neyse ki polisimiz yakalamış ancak bunlar gibi onlarcası var, hepsinin yakalanması lazım ve önleyici uygulamalar yapılması gerekli, bir de bu kişilere sormak lazım bu cesareti nereden buluyorlar. Tabi unutmadan bir de eski barolar birliği eski başkanı var, hani bir dönem yılmaz bir muhalifti, sonradan yandaş oldu, tabi ödülünü de aldı Lefkoşa Büyükelçisi oldu. Ve tabi unutamayız o nu büyükelçi yapan kişi en büyük açıklamasını yaptı yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah ın izniyle olmayacağı bir Türkiye yi biz yapacağız, biz bunu yaparız dedi, ülkeyi yirmi yıldır yöneten kişi. Tabi yirmi yıldı zaten iktidar da başkaları olunca çok mantıklı geliyor kulağa. Tabi bu anlayışın alt temsilcileri boş durumu hemen icraat lazım, ne yaptılar Tunceli yaylasında açılan beş adet portatif tuvalet için bütün yetkililer sıraya girmiş açılış yapmış Vali bey ve diğer yetkililer, tuvalet bu tuvalet.
Tabi bu kadar yetkili arkadaşlar memleketin her yerinde varlar peki Bartın da ki patlamayı önleyici sistemlerin yetersiz olduğunu kim kontrol etmeliydi neden 41 can kaybı oldu. Yazık değil mi ailelerine ekmek götürmek isteyen emekçiler hayatlarını kaybediyor ve önceden defalarca uyarılmasına rağmen ısrar ediliyor. Tekrar başınız sağ olsun Bartın. Bunun arkasına kader, fıtrat diyerek sığınamaz kimse.
Ha bir de ne var, iktidar partisinin grup başkan vekili Cumhuriyet için kültür devrimi olarak bizim alfabemizi lügatimizi değiştirmiş, bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir dedi ve ne oldu görevden affını istedi neden, tam da CUMHURİYET BAYRAMI öncesi Sayın Cumhurbaşkanı hiç olmadığı kadar laiklik, Cumhuriyet ve MUSTAFA KEMAL ATATÜRK derken seçime birkaç ay kalmışken yanlış zamanda konuştuğu için oldu. Bir yıl önce bunları söyleseydi eminim hiçbir şey olmazdı.
Ve sonunda geldi, 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI nı kutladık, meydanlar doldu, her yerde gösteriler kutlamalar vardı, hatta Kültür Bakanlığı Taksim de ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ önünde kutlamalar düzenledi. Ne kadar güzel değil mi, hep birlikte bağımsız TÜRKİYE CUMHURİYETİ nin kuruluşunu kutlamak, tek ses tek nefes olmak, hangi görüşten olursan ol kuruculara saygı duymak, minnet duymak. Tabi aynı gün TOGG yerli otomobil fabrikasının açılışı da vardı. Ben bu otomobil ne kadar yerli ne kadar yerli değil tartışmalarına girmeyeceğim ancak şunu belirtmek isterim 5 yaşından beri bir otomobil meraklısı olarak, yıllarca sektör yayınlarını sıkı takip ederek bu konuda oldukça bilgi sahibiyim, günümüzde otomotiv sektöründe uluslararası parça tedariği zorunlu hale gelmiştir. Bu sebeple sonuçta aslında ortaya çıkan marka yerlidir millidir. Ancak projenin en başında bazı işi bilmeyenlerin ağzı ile konuşulup tamamen yüzde yüz yerli olacak diye bağırıp durursanız bugün size bu otomobil ne kadar yerli diye sorarlar. Umarım başarılı olur 2023 Mart ta satışına başlanacak beklenen yaklaşık satış fiyatı 800.000 TL ile 1.300.000 TL arasında olacağı tahmin ediliyor. Hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Ve tekrar hepimizin 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI kutlu olsun bu yıl prova idi gelecek yıl CUMHURİYETİMİZİN 100. Yılını kutlayacağız. Daha özgür, daha mutlu, daha adil, daha güçlü, bir yeni yüzyıl TÜRKİYE CUMHURİYETİ için geliyor. Saygılarımı sunar esenlikler dilerim. Tekrar görüşmek üzere.
