Tarih: 13.08.2022 16:00

SALİM GÜLER YAZIYOR ..! TEMMUZ AYI NASIL GEÇTİ?

Facebook Twitter Linked-in

Sevgili dostlar yeniden sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Ancak gerçek anlamda çok ta mutlu değilim, değiliz. Neden mi? İzliyorum insanları, görüyorum hallerini, herkes mutsuz, sürekli bir geçim kaygısı, sürekli gelen zamlar, ekonomik olarak belimizi büyüyor. Birde vurdumduymaz yöneticiler, üstüne tuz biber oluyor, nasıl düzelecek, sorun nerede tam olarak? Çarşı da, pazar da fiyatlar artıyor, barınma gıda gibi en temel ihtiyaçlar gittikçe ulaşılmaz oluyor. Bu artışların sebebini marketlere, ev sahiplerine fatura ediyorlar, sizce doğrumu? Son zamanlarda dikkat ediyorum şehir içlerinde göç var, büyük şehirlerden Anadolu ya tersine göç var. İstanbul da doğmuş büyümüş yaşı Kemale ermiş insanlar geçinemedikleri için şehri terk ediyorlar. Terk edemeyenlerde semt değiştirip duruyor. Şişli, Beşiktaş, Kadıköy, Ataşehir gibi merkezlerde oturanlar, daha uygun olan Gültepe, Kağıthane, Ümraniye gibi semtlere, daha uzağa gitmeyi göze alanlar ise, Beylikdüzü, Gebze ye doğru açılıyor. Kim bunlara sebep oldu, hangi yanlışlar bu göçlere yol açtı sorarım? Var mı cevabı olan bir babayiğit. Ben biraz ip ucu vereyim bu konuya daha önce değildik, bir kez daha anlatma ihtiyacı duyuyorum. Yabancıya konut satışı ile vatandaşlık verilen saçma salak bir sistem getirildi. Ne o konut sektörü para kazanacak döviz girecek. Ne oldu ikiyüzellibin dolar ile başladı sonra dörtyüzbin dolara çıkartıldı. Emlakçıların elindeki bu rakamda olan konutlar hızlıca tükendi. Sonra o paraları etmeyecek konutların fiyatı sanal olarak yükseltildi, bu da bütün fiyatların artmasına sebep oldu. Ayrıca artan konut fiyatları kiraların artışına da sebep oldu, bütün bunların yanında, Rusya Ukrayna savaşından kaçıp buraya gelenler bir çoğu sığınmacı değil maalesef, paralı zenginler gelip ev kiralamak istediler bizim fırsatçılar ikibin, üçbin Türk Lirası olan evlerine aynı oranda Euro olarak kira istediler ( 2000-3000 € ) ve bu gelenler zengin onlar için çerez parası bu rakamlar, e tabi etrafta duyulunca diğerleri de çoştu benim evim ondan daha büyük benimki daha yeni diyerek rakamlar tırmandı durdu. Ama hiç kimse kendi vatandaşının gelirinin ne kadar arttığına bakmadı. Sadece kendini düşündü. Bu arada sadece bir kira geliri olup onunla geçinenleri tenzih ederim ki, oradan aldığı para ile hayatını idame ettiriyor ülkede kabul edilmese de %200 enflasyon var. Hayat pahalı, gıda pahalı, araç pahalı, yakıt pahalı, kiralar pahalı, evler pahalı, ama gelirler maaşlar kuş gibi!!!! Kim düzeltecek, kime güveneceğiz, yirmi yıldır ülkeyi yönetenler bu bizim sorumluluğumuz da değil diyor, muhalefeti suçluyorlar. Hadi bu arkadaşlar siyaset yapıyor bu lafı söylüyor da, sokakta buna inananlar var, asıl sorun burada, celladına aşık olmuşlar, beyin ölümü gerçekleşmiş, haberi yok, sorsan Avrupa bizi kıskanıyor hadi oradan. Bir de gurbetten gelen vatandaşlarımız var onlarında büyük bir bölümü yalancı, neden mi? Neymiş orada da enflasyon varmış, var %7 ile %10 arasında ya hu Ukrayna da savaş var savaş enflasyon %15, adamlar savaşta iken dünya ya tahıl satıyor, siz hala uyuyorsunuz, nerede bizim yerli tahılımız , nerede? Dünyanın en iyi meyveleri, sebzeleri bu topraklarda yetişiyor üç kuruşluk döviz girdisi uğruna tamamı Avrupa gidiyor, bizde kalan çer çöpü yiyoruz. Neden? Son bir yıldır aldığım sebze meyvelerin tadı iyice kaçtı, eskiden domatesi, şeftaliyi, salatalığı kesince muhteşem bir koku olurdu yok artık, kıvırcık salataların tadı yok. Neden ? Konut fiyatları çok yüksek , hayat pahalı, ülkede sekiz milyon mülteci var, gençler işsiz, üniversiteler tıka basa dolu ve yaptıkları tek iş işsizliği geciktirmek. Dünya da vatandaşlık satan başka ülkeler yok mu? Var, ancak konut satışı ile değil para yatırarak, konut alması için belli süreçler var onları tamamlayacak, suç işleme potansiyeli izlenecek, uyumu izlenecek, sonra alır o konutu. Bizimkiler gene müteahhitlere çalıştı anlayacağınız. Evet sevgili dostlar bu günde bu kadar olsun , ben gene çok doluyum, susturayım kendimi yoksa sonrası sakat. Hepinize esenlikler diliyorum, tekrar görüşmek üzere kendinize iyi bakın, her şeye rağmen güzel günler göreceğiz ben inanıyorum.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —