9724,5%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Suriye’de yönetiminin devrilmesi sonrasındaki gelişmeler doğal olarak sadece Türkiye’nin ya da bölgenin değil dünya siyasetinin de bir numaralı gündemi malum…
Ancak meseleyi doğru koyalım, biz neden sürece müdahiliz 13 yıldır? Türkiye bu nokta da ciddi bedeller ödedi ve ödemeye devam ediyor. Bu sadece AKP’nin tezi ve kararı olamaz!
Suriye meselesini sadece Erdoğan’ın kişisel hırsı olarak okumak son derece eksik, yanlış okuma olur. AKP’nin İslamcı kanadı olduğu kadar dünyayı reel okuyan kadrosu da var…
Ve bu kadro birikimi Ortadoğu’da değişimi görmekte…
İran kuşatılıyor, Lübnan istikrarsızlaştırılıyor, ırka daha da dışa bağımlı kılınıyor ve nihayetinde coğrafya tersyüz olmak üzere. MİT ve Genel Kurmay Stratejik birimleri şüphesiz raporlar hazırlayıp sunmaktadır konunun sorumlularına elbette…
Meseleyi kişilere indirgemek akılcı değil…
Türkiye’nin varlığı her şeyden ve her kesten önemli, bu nihayetinde kişilerin çıkarlarına kurban edilecek bir konu değil. Süreçleri okurken güncel süreci ve çevresel etkenleri görmek zorundayız…
Suriye değişimin olumlu yönde olması tüm kesimlerin masada olmasına bağılı ve bu bağlamın belki de başat aktörü Türkiye olacak. Bundan gocunmak aptalca bir muhalif refleks olur…
Öte yandan önemli olan Türkiye’nin masaya Türkmenleri, Kürtleri, Arapları, Alevi, Sünnileri oturtması ve buradan doğacak ekonomik, siyasal fırsatları görmekte saklı…
Bu belki de büyük abi olmak ve geçmiş Osmanlı bakiyesi coğrafyaların son 100 yıllık kötü kaderini bir nebze değiştirme fırsatı sunmaktadır. Bu elbette sürecin iyi yönetilmesine bağlı…
Hesaba katılması gereken nokta, bir ay sonra ABD’de Başkanlık görevini devralacak olan Trump’un nasıl bir tutum sergileyeceği olacak elbette…
Türkiye kendi rolünü oynamalıdır…
Ve bu rolün sonuçları iyi hesaplanmalı!
Meseleyi kişilere indirgemek akılcı değil…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.